Kişisel ya da minimalist özelliklerle internet dünyasına bir kapı açıp ardından o uçsuz bucaksız dünyanın kapıdan içeri girmesinin beklendiği milyonlarca girişim söz konusu. Bu bağlamdaki girişim kavramının en bilinen faktörlerinden biri ise blog’lar. ‘İnternet günlüğü’ olarak da bilinen blog; istenilen şeylerin üstelik herhangi bir teknik bilgiye gereksinim duyulmadan yazılabildiği internet platformu şeklinde tanımlanabilir. Blog’u yazan kimseye blogger denir. Blogger, belli bir konuya ağırlık vermek isteyip sürekli o konuda yazabileceği gibi aklına gelen her konuda da yazabilir. Tamamen kişisel özelliklerin yansıtıldığı blog’lar, adeta kişilerin gündemlerini, kendi kalemleri ile yansıttıkları yerlerdir.
Marka-blog ilişkisi
Hızla büyüyen ve ciddi bir akım halini alan blog dünyası, evin oturma odasından yalnızca bir bilgisayarla yürütülebilecek bir kavram aynı zamanda. Elbette işi çok daha ileri seviyelere getirebilmek de mümkün. Çeşitli konularda yazılanların sıkı takipçiler tarafından merakla ve heyecanla beklendiği, yazılanların tartışmalara neden olduğu hatta moda akımlarının dahi önünü açtığı çok sayıda blog sahası mevcut. İşte bu blog’lar ileride yer alıyorlar. Gerek gördükleri ilgi (tıklanma sayıları, vb.) gerekse etki alanları çok daha ileri seviyelerde olduğu için de özellikle markalar üzerinde belli başlı etkileri oluyor. Peki blogger’ların markalar üzerindeki etkileri neler? Biraz da bu soruya odaklanalım.
Blogger’ın hafızadan silme gücü!
Örneğin moda ağırlıklı yazan, üstelik yoğun olarak takip edilen bir blogger’ın giydiği, tavsiye ettiği yazı o ürünü yukarılara çıkarabiliyor ya da hoşlanmadığı bir moda ürünü hakkındaki yazısı bu kez de tam tersi etkiye neden olabiliyor. İnternet kullanıcıları tarafından sıkı takipte olan blog, bir nevi markanın ekonomik seyrine de doğrudan etkide bulunuyor. Blog kültürünün en önemli yapı taşlarından okur yorumları da bir meta ya da konu üzerinde yüksek düzeyde etki bırakabiliyor. Örneğin bir ürünü ya da hizmeti hafızadan tamamen silmenize yol açabiliyor popüler bir blog.
Kaya gibi marka, güçlü blogger ilişkisi
Dünyanın en popüler blog’ları internet arama sonuçlarında üst sıralardadır ve tüketici eğilimini tetikleme ya da köreltebilme gücüne sahiptirler. Bu ikili etkinin marka algısına etkileri yüksek noktalarda gerçekleşir. Milyonlarca kişinin her gün ziyaret ettiği bir blog sayfanız varsa çok basit bir sebep-sonuç ilişkisi değil mi? Dünyanın en önemli markaları işte tam da bu nedenle yüksek segmentli ilişki yöneticilerini arkalarına alarak iyi blogger’larla iyi geçinmeye çalışırlar. Bazen blogger’lar markaya sırf bu iletişim metodu nedeniyle sempati duyup nesnel tutumlarından şaşabildikleri gibi bazen de hiçbir şey blogger’ı etki altına alamaz. Eğer gri kazak üzerindeki eflatun çizgiyi beğenmediyse beğenmemiştir. Özneldir, hem de çekici şekilde öznel… İşte çizgisinden şaşmayan, her zaman tespitlerini paylaşan blogger’lar en iyileridir ve markaların bu tür ikonlaşmış blogger’lar varken daha iyi olmak için daha iyi olmaktan başka hiç bir çareleri yoktur. Eğer o restoranın servisi kötüyse, o otelin hizmeti vasatsa blogger yazmak istediğinde düzeltilmesi gereken bir sorun açığa çıkmıştır. Sonuç olarak blogger’lar ekonomik yönden firmalara etkileri olabileceği gibi gelişimleri yönünde de pozitif etkiler sağlamaktadırlar.